31 Mayıs 2010 Pazartesi

31.05.2010





Dün eşimle birlikte tamamen ev yapımı pizza hazırladık. Nedendir bilmem kıvamı, hamuru, tadı, herşeyi tam istediğim gibiydi. Çok beğendim, kendimle gurur duydum:P :) En kısa zamanda takrar yapmak istiyorum.

27 Mayıs 2010 Perşembe

27.05.2010



Göztepe gül parkındaki bazı güllerin resimlerini çektim. Hemen yan tarafındaki parkta daha önce lalelerin bulunduğu toprağı düzeltmişler. Toprağı biraz karıştırınca birkaç sağlam lale soğanı bulabildim. Evdeki saksılarıma ekeceğim. Bakalım seneye Nisan'da açacaklar mı..


PES2010daki son çevirimiçi maçlarım. Dünyanın çeşitli yerlerindeki elemanları üstü üste dağıttım.

23 Mayıs 2010 Pazar

Taner ve Tülay'ın Nikahı



Şimdi güzel bir Fransız şarabı yudumluyorum. Hafif çakırkeyifim. Güzelim yani. Bugün çok sevdiğim bir arkadaşım daha evlendi. Dün Bartın'da bir kına gecesi yapmışlardı ama ona katılma imkanımız olmadı. Kısmet bugünkü nikah törenineymiş. Her ikisi için de hayatta güzellikler diliyorum. Bu nikah töreni ayrıca çok sevidğim arkadaşlarımla beni tekrar buluşturdu. Daha önce çalıştığım şirkette kazandığım güzel bir şeyler varsa o da bu dürüst ve ahlak sahibi arkadaşlarımdır.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

22.05.2010


Bu akşamki yemeğimiz:) E yemek diye tabakta sosisli olunca yemeği kimin yaptığı da anlaşılmıştır. Eşimin yaptığı şu güzel salatanın yanına her ne kadar yakışmıyor olsa da midem bayram etti diyebilirim. Ayrıca yemek sonrası senenin ilk kirazını da afiyetle yedik.

Bir iki kelime de siyasetten yazayım.
Şu Tayyoş'u ne zaman dinlesem içimde bir tiksinti hissediyorum. Aynı Aciz Yıldıvım'ı dinlediğimde, gördüğümde hissettiğim gibi. Ama bugün ekrandaki görüntüsünde, sesinde bir tedirginlik hissettim ve bu beni biraz sevindirdi. Kemal Kılıçdaroğlu bugün CHPde genel başkanlığa seçildiği için olsa gerek. Adam ününün büyük bir bölümünü dürüstlüğü ile elde etmiş olduğu için Tayyoş rahatsızlandı. Artık ben dahil olmak üzere Baykal'ın liderliğine tepki olarak CHPye oy vermeyenlerin oyları mutlaka CHPye gelecektir. Ne diyelim.. Haydi hayırlısı.

21 Mayıs 2010 Cuma

21.05.2010


Balkonda eşimle birlikte çay keyfi yapmak bir başka güzel. Hele hava bulanık değil de adaları ve Marmara'nın diğer ucunu görebiliyorsak harika. İnsanın sevdiği bir şeyi yapması ne kadar güzelse sevdiği bir kişiyle birlikte olması da o kadar güzel. Ama ikisinden daha güzel bir şey varsa o da sevidiğin bir şeyi sevdiğin kişiyle birlikte yapmaktır.

16 Mayıs 2010 Pazar

Bursa Şampiyon

Sabah sahilde eşimle birlikte güzel bir yürüyüş yaptım. Akşam üzeri de Bağdat Caddesi'nde bir yürüyüş yapmak istedim ama ağız tadıyla yapamadım. Çünkü bugün Fenerbahçe'nin maçı vardı ve büyük kalabalıklar caddede şarkılar, türküler söylüyor; tezahüratlar yapıyordu. Buraya kadar tamam. Ama bununla kalmıyorlar ateşler yakıp her tarafı duman altında bırakıyorlardı. Sokaktaki insanlar o pis dumanları solumak zorunda kalıyorlardı. Yolu tamamen kapatmışlar, arabaların geçebilmesine fırsat vermiyorlardı. Kalabalık olmanın verdiği güven ve güçle istedikleri gibi hareket edebilecekleri zihniyetiyle kaldırımda yürümeye çalışan insanlara engel oluyorlardı. Yolun ortasında insanlar evlerine gitmeye çalışırken koca koca bayraklar sallayarak engel oluyorlardı. Yani şampiyon olacaklarından emin ortalığı birbirine katıyorlar ve maç sonu için daha da fazlasını yapmaya hazırlanıyorlardı. Amaaaa.... Maçı Fener kazanamadı ve Bursaspor Beşiktaş'ı yenerek tarihinde ilk defa şampiyon oldu. O gürültü, patırtı yapan şahıslar da oldukları yerde kalakaldılar. Vallahi "oh olsun" desem yeridir. Çok sevindim. Bursaspor'u gönüleden tebrik ediyorum.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

15.05.2010


Boş zamanı en iyi değerlendirme şekillerinden biri yeni bir şeyler öğrenmek. Ben de bugünü bu şekilde değerlendirmek istedim. Biraz daha disiplinli çalışma ile Japonca'mı ilerletmek istiyorum.
Bugün ayrıca eski şirketimden bir arkadaşımla buluştum ve son gelişmeleri öğrendim. Ne zaman arkadaşlarımın söylediklerini duysam oradan uzaklaştığıma o kadar seviniyorum.

14 Mayıs 2010 Cuma

14.05.2010

Bir süredir Demon's Souls oyunuyla uğraşıyorum. Oyun harika ve tam sevdiğim türden bir oyun ama çok zor yapmışlar. Bu da beni bir süre oyalayacak gibi görünüyor.
Bu öğleden sonra ayrıca eşimle yeni bir Japon korku filmine gittik. Ring, Garez gibi çok iyi filmlerin yönetmeninin yeni filmi. Ancak bu film, 3 boyutlu olması dışında çok iyi değildi. Hatta 3 boyutlu olmasaydı hiç ilginç olmayabilirdi. Benim için daha ilginç olan yeni 3 boyut yapılandırma sistemiydi. Eskisi gibi kağıttan, biri kırmızı biri mavi renkli gözlüklerin elektronik aksamlı bir yapı almış. Camları tam ortasında bir alıcı var ve parmağınızla onu kapattığınız zaman görüntüyü perdeye yansıtıldığı şekilde çift görüyorsunuz.

13 Mayıs 2010 Perşembe

13.05.2010


Eşim piyanosunu çalarken:)
Ben çocukluğumdan beri, özellikle keman olmak üzere, bir müzik aleti çalabilmeyi çok istedim. Klasik müziğe büyük bir merakım vardı ki bu 1980lerin Adana'sında 10 yaşlarında olan bir çocuk için sık rastlanan bir durum değildi. Ailemin istememesiyle herhangi bir müzik aleti üzerine bir ders alma imkanım olmadı. Eşimin piyano çaldığını görmek, onu dinlemek beni çok rahatlatıyor ve mutlu ediyor.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

08.05.2010

Bugün eşimle Demir Adam 2 filmine gittik. Görüntü ve ses etkileri güzeldi. Zaten izlenmeye değecek başka bir yanı da yoktu. Vakit geçirmek için, bol hareket görmek için güzel. Amerika sineması artık kendini çizgi roman uyarlamalarına vermiş durumda. Örümcek Adam, Süpermen, Dare Devil, Fantastik Dörtlü, Yarasa Adam, Demir Adam vs. Artık yeni, ilginç konular bulmakta fazlasıyla zorlandıkları kesin. Çocukken ve gençken rahmetli babamla birlikte seyrettiğim o Fred Astaire, Gene Kelly'lerin filmlerinin tadını çok arıyorum. O kadar geriye gitmeyeyim, Kuzuların Sessizliği, Forrest Gump, Shine gibi filmler artık yok. Neyseki artık Asya filmlerini keşfettim de o duyguyu onlarda bulabiliyorum.

6 Mayıs 2010 Perşembe

06.05.2010

Dün akşam Final Fantasy 13 oyununu bitirdim. Serinin diğer oyunları gibi bu da harikaydı.Yaklaşık 80 saatlik oynama süresi geçirmeme rağmen nedense diğerlerine nazaran biraz daha kısaymış gibi geldi. Final Fantasy 7 halen benim için tüm zamanların en iyi birkaç oyunu arasındadır. FF8 yine muhteşem bir konuya, oynanabilirliğe sahipti. Bu ikisini henüz oyun konsolları ile tanışmadan önce PCde oynamıştım. FF9un da PC için çıkmasını uzun süre bekledim. Ne yazık ki çıkmadı ama benim PS2 oyun konsolunu almama vesile oldu. FF9 beni 7 vr 8 kadar etkilememesine rağmen çok güzeldi. Sonra gelen FF10 ise muhteşemdi. FF11 sadece çevirimiçi bir oyun olduğu için almadım. Ancak Yine sadece çevirimiçi çıkacak olan FF14ü kaçırmaya niyetim yok.

Artık oyunları daha gençken oynadığım kadar eğlenerek, düşünerek, hatta yaşayarak oynamıyorum. İş ve aile hayatı elbette olması gerektiği gibi ön planda. Halen oynamamın sebebi ise daha çok bu hayatın gerginliğinden uzaklaşmak, aklımı meşgul eden düşüncelerden sıyrılmak. Bir bakıma yaşamakta olan gerginliğimi oyunların üstüne atıyorum.

2 Mayıs 2010 Pazar

02.05.2010

Günün kahvaltısı: börek ve çay. Sonrasında sahilde güzel bir yürüyüş.